Kategoriler
Emlak Haberleri

2021 yılında İzmir’in gayrimenkul sektörünü neler bekliyor?

2021 yılında gayrimenkul sektörünü nelerin beklediğine dair açıklamada bulunan Gayrimenkul PR, yeni yılın kentsel dönüşüm projeleriyle başladığını söyledi. İzmir’de gerçekleştirilmesi planlanan dönüşümlerin yanı sıra site şeklinde yeni konut projelerinin öne çıkarılacağı süreçte PR’nin ismi sıkça duyulacak.

2021 yılında İzmir’de gayrimenkul sektörü nasıl olacak?

Gayrimenkul ekonomisi ve pazarlama üzerine faaliyet hayatına devam eden Gayrimenkul PR, İzmir’i sektör açısından yeniden değerlendirdi. Öngörü ve trendlerin konu edinildiği açıklamaya göre; tüketicilerin değişen yaşam stilleri gayrimenkul edinme motivasyonlarını da değiştirdi. Ekonomik baskının giderek arttığı son dönemler krizin koyulaşacağı yeni döneme kapı araladı. Yaşanan gerilimlerin sektör içindeki gerçek alıcı sayısının azalmasına neden olmasının ardından sektörde yeniden kitle çekmek isteyenler; inşaat şirketlerinin rekabette üstünlük sağlayıcı etkiler yaratmak adına müşterilerine ikna edici yöntemler deneyecektir. Kararlı alıcı kitlesini elde edebilmek için Advertorial yöntemini şirketlere yükleyerek, pazarlama stratejileri yeniden başlatılacak.

Analiz elde edildi

Kent genelinde konut fiyatlarının normalin üstü seyrettiği gözlemlendi. 1 Haziran’da kamu bankalarınca başlatılan düşük faizli kredinin etkisi ise suni alım ve kaosa neden oldu. Döneminde köpürtülmüş fiyatlara rağmen satın alan kitlenin etkisi inşaat şirketleri ve mal sahiplerine yansıdı. Fiyatları düşürmek yerine hala yüksekte tutanlar 2 aylık dönem içinde, İzmir’deki emlak endeksi değerlerini baştan aşağıya değiştirdi. Tüm bu değişimlere karşı artık gayrimenkul sektöründeki fiyatların satıcılar tarafından değil, alıcılar tarafından belirlendiği bir piyasaya doğru gidiş var. İzmir genelinde gerçekleşen konut satışlarının bir önceki yıl Kasım ayı değerleri yüzde 28 oranlı düşüşe sahne oldu. Düşüşe rağmen, fiyatların hala piyasa rayiç bedellerinin üstünde olması ise tüketicilerin ertelenen taleplerinin artmasına neden olacağı gibi ‘konut balonu’ oluşacaktır. Yaşanan ekonomik kriz ve mali piyasa araçlarının getirmiş olduğu yüksek kazanç oranları, İzmir’deki gayrimenkul satışlarını etkilemeye devam edecektir.

Satış stratejileri yeniden belirlenecek

2021 yılında İzmir’de konut satışlarının depreme dayanıklı seçeneklerde yoğunlaşacağı aşikâr. 17 aktif fay hattına sahip kentte dayanıklı konut arayışı devam etmesi, gayrimenkule duyulan şüpheyi ortadan kaldırmıyor. Bu nedenle inşaat firmalarının ve emlak ofislerinin müşterilere karşı daha temkinli yaklaşması gerekmektedir. Gayrimenkul satışlarında alternatif bir müşteri kitlesi yaratmak ve pazarlama aşamasını kısa sürede satışa çevirmek için değer arttırıcı, tüketicileri ikna etmeye yönelik girişimler yine kararlı müşteri kitlesinin oluşmasını sağlayacak. Ancak tüm bu maddelerin gerçekleşmesi için Advertorial yöntem benimsenmelidir. Yöntemin, İzmirli inşaat firmaları ve emlak ofisleri tarafından yıl içinde sıklıkla tercih edileceği biliniyor.

Yılın en büyük getirisi ise kentsel dönüşüm ve site şeklindeki yeni konut projeleri olacak. Girişimin İzmir’in aktif fay hatlarından uzak, zemini sağlam ve rakımı yüksek bölgelerde gerçekleştirileceği bilgisi verildi. Bu seçime uygun olan bölgeler arasında Konak, Bayraklı, Bornova Karşıyaka’nın büyük bir bölümü bulunmaktadır. Ada bazında yapılması planlanan projelerle yenileme işlemleri yıl içinde başlatılacak. Alsancak’ta trafik yoğunluğunun fazlaca olduğu alanlara konut projelerinin yapılması sosyal dokuyu değiştirmede önemli. Halkapınar ve civarında konut projelerinin inşaata alınması ise trafik yoğunluğunu daha da arttıran bir hareket olacak. Bornova’da birbirini takip eden yüksek katlı konut projeleri, bölgenin belirli demografik yapısını değiştirmede ve ticaret hacmini büyütmede rol oynayacaktır. Konut projelerinin devreye girmesinin ardından Bayraklı’da az katlı konutlar yeni yaşam alanlarının yaratılmasına uygun görülecek.

İzmir’in kıyı şeridi konut projelerine ayrıldı

2021 yılında İzmir’e gelen değişim yeni konut projeleriyle daha da belirgin bir hale geliyor. Özellikle kıyı şeritlerde yapılan villa ve konut projeleri cazibe noktası olmaya devam ederken, bölgenin aktif fay hattının üstünde olduğu düşüncesi ise yapı stokunu arttırmada zorluk yaşatacaktır. Narlıdere’de zemini sağlam görülen bölgelerde yapımı devam etmekte olan veya tamamlanan konut projelerine dikkatler verilecek. Güzelbahçe ve Urla’da artışa geçen fiyatlar, köpüren fiyat algısı nedeniyle gerçek alıcıyı uzun bir süre bulamayacaktır. Çeşme’de artan yaşam isteğine karşılık tüketiciler 2+1 konutlara karşı talep oluşturmaya devam edecekler. İlçede daha önce planlaması yapılan imar çalışmalarının uygulanmaya başlaması hem yapı stokunun artışına hem de yeni konut projelerinin artmasına neden olacak. Bu sayede Çeşme’ye alternatif bir yaşam alanı kazandırılacaktır. Seferihisar, Menderes ve Foça gibi ilçelerde ise konut talebinin gerekli canlılığını koruması bekleniyor. Üstelik İzmir, yeni yılın hedefi olarak göç alma sahnesinin başrolünde.

Durağanlaşan konut satışları

Konut sektörü açısından İzmir’i bekleyen bir diğer gerçeklik durağanlıktır. Fakat alternatifi olmayan gayrimenkullerin doğru fiyattan satışa çıkarılması, mali piyasadan etkilenmeyeceği anlamına geliyor. İnşaat firmaları tarafından üretilen konut projelerinde finansmana dönüştürme hızı için advertorial yöntemler kullanılacak. İzmir’in geneline akıllı villa projelerinin yoğunlaştırılması sağlanırken, kendi enerjisini üreten ve su toplayan projeler öne çıkarılacaktır. Ocak ayından itibaren hızla yeniden şekillenen lüks konut anlayışı kent genelinde görülmeye başlayacak. Daha fazla kullanım alanı kazandıran gayrimenkul taleplerinin artışı yine sektör içinde olumlu sonuçlara neden olabilir. Gayrimenkul kadar bir diğer önemli sektör olan inşaatta ise maliyetlerin henüz düşmesi beklenmiyor. Daire tercihlerine göz attığımızda; pandemi ile birlikte başlayan geniş villa ve sosyal yaşam alanlarına sahip geniş metrekareli residence dairelerin öne çıkmaya devam ettiğini göreceğiz.

İpotekli satışların keskin düşüşü

Salgın hastalığın değiştirdiği koşullar uzaktan çalışma ve eğitim sistemini hayatlara entegre etti. Olumsuz sürecin daha uzun yıllara yayılacağı beklentisi nedeniyle insanlar artık merkezde yaşama isteğini kaybediyor. Daha kırsal, kentten uzak alanları tercih edenler, sosyal olanakları yüksek ve geniş bahçe alanlarına sahip olan konut projelerine yönelim göstermektedir. Site şeklindeki villalara gösterilen yönelim yeni dönemde de öne çıkan özelliklerden birisini oluşturmaktadır. Ağustos ayı itibariyle yeniden artışa geçen ve yüzde 1’in üzerine çıkan faiz oranları konut satışlarının üzerindeki durağanlığı devam ettirdiği için ipotekli satışlarda keskin düşüşler görülecek. Sosyal izolasyon kuralları kapsamında sosyal hayattan uzaklaşmaya başlayan bireyler, ofislerde çalışma stilini evlere aktarmayı sürdürecektir. Bu da biten plaza türündeki ofislerin konuta çevrilmesi anlamına geliyor.

Arsa, arazi ve tarla satışları önde

Yaşanması beklenen kuraklık ve su kesintilerinin artarak devam etmesi öngörülmektedir. Deniz suyunun artırılması açısından yeni fikir ve projeler gündeme getirilecek. Tüm bu süreçte İzmir’de yenilenebilir enerji alanlarının yatırımı ise doğrudan kamu desteğiyle arttırılacaktır. Yabancılara konut satışlarında öne çıkmaya devam eden İzmir, gerekli canlılığının merkezi haline gelecek. AB ülkelerinde yaşanan ayrılıkları ve kaosları hesaba kattığımızda gurbetçilerin yeni adresi yine İzmir olacaktır. Gayrimenkulün dijital dünyaya uyumu ile satış-pazarlama alanındaki köklü değişimleri yine satışları yakından etkileyecek. Konut satışlarındaki durgunluğa rağmen arsa, arazi ve tarla satışlarına yönelen kesim ilgiyi arttırmaya devam edecektir. Son olarak; taşınmaz ticaretinin uygulamaya alınmasının ardından emlak satış sektöründe ekonomistlerin söz hakkı olacak.

Kent haberlerine göz atmak için tıklayınız.