Kategoriler
Ekonomi Gündem

Abdüllatif Şener: Kanal İstanbul, ABD projesidir

Kanal İstanbul projesinin topluma yararının olmayacağını belirten CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, proje yapıldığı takdirde 10 milyarlarca doların çöpe gideceğini ifade etti. Projenin çevresini ranta açmak istemelerinin yanı sıra ABD’nin çıkarı için Ak Parti’nin bu projede ısrarcı olduklarını söyleyen Şener, ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki baş başa gerçekleştirilen görüşmeyi hatırlattı.

“Özellikle Erdoğan ve iktidar çevreleri, İstanbul’a ikinci bir boğaz yapma derdine düşmüşlerdir. Proje, halkın yararlanacağı ve ülke menfaatlerini gözeterek düşünülen bir proje değildir ve 10 milyarlarca dolar masraf olacak bir projedir. Yapılmasının hiçbir mantığı yoktur” diyen Şener, Cumhuriyet gazetesine konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

“Türkiye ‘hayır’ demeli”

Yalnızca İstanbul’da yaşayanların değil, Türkiye’de yaşayan herkesin projeye karşı direnişe geçmesi gerektiğini ifade eden Abdullatif Şener “Uzunca bir süredir özellikle Erdoğan ve İktidar çevreleri, İstanbul’a ikinci bir boğaz yapma derdine düşmüşlerdir. Halkın yararlanacağı bir kanal değildir.  Ülke menfaatlerini gözeterek düşünülen bir proje değildir. 10 milyarlarca dolar masraf olacak bir projedir. Bunun  yapılmasının hiçbir mantığı ve gerekliliği yoktur. Sadece İstanbullular değil, tüm Türkiye olarak, ‘Hayır, istemiyoruz, bu yanlıştır’ diyerek direnişe geçmemiz lazım.” sözlerini kaydetti.

Montrö’yü gündeme gelecek

Abdüllatif Şener, ABD’nin kanal projesi sayesinde Karadeniz’de bir üs kurabileceğini dile getirdi.

Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçiş rejimini ve bölgenin güvenliği hakkında düzenlemelerin yapıldığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni hatırlatan Şener, ikinci bir boğaz yapıldığı takdirde bu anlaşmanın yeniden tartışmaya geleceğinin altını çizdi. Konya Milletvekili, “Birinci neden elbette ‘rant iştahıdır’. Bu rant iştahı, mevcut iktidarın her konuda davranışının arka planını göstermektedir. İkinci boyutu ise, Montrö Antlaşması. Montrö Antlaşması’na baktığınızda, 12-15 arasındaki maddelerde var. Bir kere, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemileri, belli bir tonun üzerinde ise Karadeniz’e hiç giremiyorlar. Ama o sınırlı tonajın altındaki savaş gemileri ise, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkeler tarafından Karadeniz’e sokulduğunda, en fazla 21 gün sonra çıkması gerekiyor. Bu, öteden beri ABD’yi çok rahatsız etmiştir ve Montrö Antlaşması’nı nasıl deleceğini hesaplamıştır. ABD’nin bir tek askerî filo oluşturamadığı ve kalıcı olarak bir üs kuramadığı yer Karadeniz’dir. Ama Kanal İstanbul yapıldığı takdirde, Montrö’yü tartışmalı hâle getirmiş olacaksınız.” dedi.

Kanal İstanbul ABD projesidir

Abdüllatif Şener, Erdoğan’ın projede ısrar etmesinin sebepleri arasında kişisel çıkarlarının olduğunu dile getirdi. Şener; ABD’nin yaptırımlarının yanı sıra Halkbank davası ile ilgili Cumhurbaşkanı’nın yargılanması, bu ısrarın nedeni olabileceğini kaydetti. Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel endişelerini ülkenin meselesi yaptığı öngörüsünde bulunan Şener, “Aslında bu noktaya geldikten sonra istifası lazımdır, özellikle istifa etmemekte direniyorsa Türkiye’nin işine yaramayacak ABD projelerinin peşine takılmamalıdır.” diye konuştu.

Şener, yapılması planlanan projenin dünyanın en saçma projesi olduğunu söyledi. CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, şöyle konuştu:

“Erdoğan, özellikle Trump’ın mektubu sonrasında, Trump’la baş başa ikili görüşme yaptıktan sonra, Türkiye’de kamuoyunda unutulmuş gibi görünen Kanal İstanbul konusunda niye baskı yapmaya başladı? Erdoğan ve ailesinin tüm mal varlığının açıklanması ile ilgili ABD’nin gündemindeki yaptırımlar, Halkbank meselesi ile ilgili Erdoğan’ın sanık sandalyesine oturtulması gibi kişisel endişelerle, bu Kanal İstanbul projesinin ısrarlı bir şekilde gündeme gelmiş olmasından endişe duyuyorum. Dünyada böyle saçma bir proje yoktur. Erdoğan’ın mal varlığı Türkiye’nin millî güvenlik sorunu hâline gelmiştir. Aslında bu noktaya geldikten sonra istifası lazımdır, özellikle istifa etmemekte direniyorsa Türkiye’nin işine yaramayacak ABD projelerinin peşine takılmamalıdır.”