Beşiktaş’ta ikinci kez ihale yöntemiyle satışa sunulan park alanı için bölge halkı tepki göstermeye devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğu bilinen parkın Dikilitaş’ta bulunduğu ve düzenlenen ilk ihalenin alıcı çıkmaması üzerine iptal edildiği duyurulmuştu. 25 ada 77 parseldeki arsa için yeniden şansını deneyen İBB, ihaleyi 14 Ekim (bugün) 2020 tarihine ayarladı.
Beşiktaş’ta park tartışması sürüyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beşiktaş’ta bulunan arsasını ihale yöntemiyle daha önce satışa çıkarmıştı. Ancak alıcının çıkmamasının ardından iptal kararını uygulayan yetkililer, ikinci kez harekete geçti. Dikilitaş Mevkii 25 ada 77 parseldeki arsa için ilan verildiği bilgisine ulaşan bölge sakinleri ise tepki göstermeye devam ediyor. Burada yıllardır yaşamını sürdürdüklerini belirten vatandaş Nuran Ceylan, yaşayan bir parkın satılmaması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı. Bu isteğin temelinde ise başka bir yeşil alanın olmaması yatıyor.
Ocak ayında mecliste konu olan arsanın park alanı olması kararı verildi. Karara rağmen İBB’nin satışa sunduğu alanın değişmesini istemeyenler seslerini duyurma çabasında bulundu. Parkın aynı zamanda Afet ve Acil Durum Toplanma Alanı olarak kullanıldığı bilgisi öne çıkarken, Beşiktaş’ta yeşilin simgesi halindeki arsada değiştirilme çabası sürüyor.
“Semt sakinlerine zulüm”
Bölgedeki yaşam sakinlerinden birisi olan Ömercan Servet, park alanın ihale kapsamına alındığı bilgisiyle üzüntüye kapıldığını söyledi. Alan satışının gerçekleştirildiği vakit üzüleceklerini vurgulayan Servet, Dikilitaş’ta bütün insanların bu küçük yeşil parkta toplandığını belirtiyor. “Parkı çok seviyoruz. Burayı satmamalarını yetkililerden rica ediyoruz,” açıklamasının ardından vatandaş, doğma büyüme buralı olduğundan bahsetti. Yetkililere seslenmekten vazgeçmeyen Servet, semt sakinlerine bu zulmün yapılmamasını istiyor.
Nuran Ceylan isimli vatandaş ise parkın satılma kararının yanlış olduğunun altını çizdi. Sıklıkla çocuklarını buraya getirdiğini belirten Ceylan, parkın satışına engel olmak için mücadele vereceklerinden söz ediyor. Bölgede başka bir yeşil alanın bulunmadığı ve yaz aylarında gece geç saatlere kadar halkın temiz hava aldığı alanın değiştirilmesine semt sakinleri karşılar. Sosyalleşmede önem sağlayan alanın ramazan günlerinde iftar yapılmak için seçildiği bilgisi verildi. “Yaşayan bir park” olarak nitelendirilen arsanın ayrıca kedi ve köpek alanı olduğunu konusunda ısrarlarını sürdüren Ceylan; “Umarım satılmaz” ifadesinde bulundu.
“Deprem tehlikesinde ne yapılacak?”
Yıllar önce buraya yerleşen Macide Özer, beklenen deprem tehdidine karşı serzenişte bulundu. Özer, bölgede başka bir park alanın olmadığını ve yıllardır burayı kullandıklarını bildiriyor. Ayrıca deprem alanı olarak işaretlenen parkın değişimi çocukların oyun alanlarının da yok edilmesi anlamına gelmektedir. İnsanların nefes almak için sıklıkla kullandıkları parkın depremde kaçabilecekleri tek alan olduğunu hatırlatan Özer, “Nereye kaçacağız?” sorusunu dile getirdi.
“Her şey güzel olmuyor”
Covid-19 salgın hastalığı sürecinde sıklıkla parka ziyarette bulunduğunu söyleyen Şükran Teke, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait seçim sloganını kullanarak hatırlatmada bulundu. “Her şey çok güzel olacak diyorlar ya, hiçbir şey güzel olmuyor,” diyen vatandaş, kişilerin sosyalleşme alanının ellerinden alınmasını istemiyor. Pandeminin devam ettiği süreçte ev ziyaretlerine son verildiğinden bahseden Teke, “Bu park giderse biz nerede oturacağız?” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne dair diğer haberlere göz atmak için tıklayınız.