Deprem riskine karşı devlet tarafından kira yardımları sürüyor. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile birlikte gelen olumsuz koşulların deprem riskini unutturduğunu belirten mühendis Üregen, vatandaşa uyarıda bulundu. Son derece riskli binalarda oturum sağlayanların, zaman kaybetmeden binalarını boşaltmaları konusunda ellerini hızlı tutmaları gerekiyor. Devlet kira yardımını büyükşehirlerde bin 150 liraya kadar 3 yıldan 4 yıla kadar çıkarmış; diğer şehirlerde ise bu rakam 715 lira ile bin 85 lira arasında değişim sağlamıştır. Bu nedenle kentsel dönüşüm sağlanan konut sahiplerinin mağdur olmayacağı ve kira yardımının sağlanacağı unutulmamalı.
“Deprem riskine karşı aceleci olun”
Deprem tehlikesinin her an kapıda olduğu Türkiye’de bazı korkular değişiyor. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığının çıkış süresi henüz daha yeniyken bu kadar endişe yaratması bazı kesimi şaşırttı. Türkiye’nin deprem bölgesi olduğunu hatırlatan pek çok bilim insanına rağmen hayat normal akışında devam ediyor. Riskli binalarda yaşamını sürdüren kesim yaşayacağı riski göz ardı etmekle meşgul. Ancak inşaat mühendisi olarak görev yapan Yahya Üregen, riskli binaların kentsel dönüşüme biran evvel girmesi gerektiği hakkında uyarıda bulundu. Üregen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli binaları kendi isteğiyle boşaltan vatandaşlara destek sağlandığını hatırlatıyor.
“Ankara, İzmir ve İstanbul gibi başlıca büyükşehirlerde verilecek olan kira destekleri neredeyse bin 150 lira olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda yeni düzenlemeyle birlikte bina sahiplerine verilecek kira yardım süreleri arttırılmış ve 3 yıldan 4 yıla çıkarılmıştır.”
Binasını yenilemek isteyen devlet desteğini alır
Devlet tarafından desteklenen kentsel dönüşüm projelerinin yine vatandaşlara kazandırdığı çok açıktır. İnşaat mühendisi Üregen, insanların bile isteye riskli binalarda oturmaya devam ettiğini aktardı. 2019 yılının başında yeni bir deprem yönetmeliğinin devreye girdiğini söyleyen Üregen; bu yönetmelikte etriye aralığı sıklığından, demir kalınlığına ve kolon kesitlerine kadar birçok değişikliğin yeniden gündeme geldiğini belirtti. Konuşmasına devam eden mühendis,
“Önceden 8 milim olan etriye kalınlığı şimdilerde 10 milim olarak uygulanıyor. Ertiyenin döşenme aralığı kolonlarda 20 cm iken, kiriş bölgelerinde 15 cm olan sıkılaştırma aralığı şimdilerde 7-8 cm’e kadar düşüş yaşadı. Bu sayede bina üzerine binen deprem yükü kolayca dağılıyor. Depremin tek bir yöne sahip olmadığını hatırlamalı ve binanın her yöne hareket edebileceği unutulmamalıdır.” dedi.
Konutunuzu mutlaka inceletin
Beklenen İstanbul depreminde en az 150 bin kişinin öleceğini öngörülürken, vatandaşların bu durumuna kayıtsız kalmaması gerekiyor. Binalarının ne derece sağlam olduğuna dair bir test yaptırmaları ve bu testin yalnızca numune yoluyla olduğu unutulmamalı. İstanbul’un yüzde 66’lık bölümünün risk altında ve tahminlere göre 150 bin kişinin ölümüne sebep olacak katil yapılar hâlâ aramızda. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığından daha ciddi bir rakam olduğu gözler önündeyken, insanların check-up yaptırır gibi konutlarını da düşünmesi gerekiyor. Sadece binadan bir numune alınarak kolayca sonuçların öğrenebileceklerinin altını çizen Üregen, olası bir İstanbul depreminin 7’nin üstünde beklendiğini yeniden hatırlattı.
Karot nasıl alınır?
Karot, binadan numune aldırma işlemi anlamına gelmektedir. Bu işlemin oldukça basit olduğunu aktaran Yahya Üregen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığıyla cüzi miktarda yapılacak ödemelerle kolayca işlemin halledilebileceğini söyledi. Beton sınıfı ve demir sınıfı olarak ortaya çıkan bu işlemde programın geliştirildiğinin altını çizen Üregen, yeni yönetmeliğe göre olması gereken kolon kesitleri, demir çap aralığının uzmanlarca görülebilir olduğunu söylüyor.
Üregen, “Pandemi döneminde deprem riskini unutan vatandaşlar binalarından numune aldırma işlemlerini unuttu. Bazı şeylerin başa gelince fark edileceği ancak bunun için artık geri dönüş olmayacağı unutulmamalı.” sözleriyle düşüncesini ifade etmiştir.