Kategoriler
Emlak Haberleri

Depreme karşı güvenli ev arayışı tüketicinin başlıca istekleri arasında

Depreme karşı güvenli ev arayışının sürdüğünü belirten Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde merkez üssü İzmir Seferihisar olarak gösterilen 6,6 şiddetindeki depremin Türkiye gerçekliğini hatırlatmasının ardından, konut arayışlarında depreme karşı sağlamlık düşüncesi yeniden ortaya çıktı. Durumun gayrimenkul sektöründeki dengeleri değiştirmesiyle birlikte yeni evinde güven arayanlar; evin konumu, oda sayısı ve sosyal olanakları gibi özelliklerinden önce deprem gerçekliğine göz atıyor.

Depreme karşı güven arayışı

Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, Ekim ayının son günlerinde yaşanan depremin gayrimenkul sektöründe de yeni bir deprem oluşturduğundan bahsetti. Tüketicilerin deprem öncesinde projelerden daima konum, oda sayısı ve sosyal olanaklar gibi maddeleri tercih sırasının başında getirdiğini söyleyen Başaran, enkaz kurtarma çalışmalarının ardından değişen düzen hakkında konuştu. İzmir’in Seferihisar bölgesinde gerçekleşen 6,6 şiddetindeki büyük deprem, Türkiye’nin deprem bölgesi olduğunu yeniden Türk halkına hatırlatmıştır. Kişilerin satın almadan önce artık deprem gerçekliğini yeniden hatırlayarak sorular sorduklarını söyleyen Başaran, bu depremin evlerin güvenliği hakkında soru işaretleri oluşturmasına yol açtığını hatırlattı. Çoğu ev sahibi oturum sağladığı evin güvenliği konusunda endişe duyarak yeni konut projelerine talip oluyor.

Ev arayan danışmanların sayısında artış var

Başaran, bir zamanlar alıcıların deprem gerçekliğini unuttukları hakkında konuştu. Ancak İzmir’de gerçekleşen depremle birlikte ev arayışları konum, oda sayısı veya sosyal donatı gibi soruların başını çekiyor. Depreme karşı güvenli konutlarda oturum sağlamak isteyen çoğunluk deprem yönetmeliğine uyum şartı aramaktadır. Arayışlarını; zemin etüd raporu, dış görünümdeki çatlaklar, daire ve binaya yapılan müdahalelerle genişleten taraflar, kolon ve kirişleri de incelemeye devam ediyor.

Konumu altyapı nedeniyle önemli

Konut projelerinde ilçe tercihleri her tüketicide sıklıkla karşılaşılan bir istektir. Başaran, İzmir depreminin gerçeklik olgusunu çoğu insana yeniden hatırlattığının altını çizerek; özellikle yüksek konum bakımından güzel, fakat altyapısı bakımından sınıfta kalan riskli alanlarda oturum sağlama isteklerinin geride bırakıldığını bildirdi. İstanbul’da Avcılar, Fatih, Zeytinburnu, Esenler, Küçükçekmece, Tuzla ve Beylikdüzü ilçelerinin şehrin en yüksek risk bölgesini oluşturduğu kanıtlandıktan sonra tercih oranları zayıfladı. Gözle görülür değişimlerin yaşandığı ilçelerde zeminin sağlamlığına dikkat eden alıcılar, zemini kaya kadar sağlam olanlarda oturum yapmak istiyor.

Türkiye’de zeminlerin sağlamlığından ziyade dere yatağı, sulu zemin ve çevresine göre çukur yerlerde olan binaların var olduğuna dikkat çeken Başaran; “Bu tarz alanlarda oluşturulan binalar tehlikelidir” diye konuştu. Ev almak isteyenler depreme karşı tedbirlerini yükselttiler. Artık arayışlarda bodrumu da görmek isteyenlerin sayıca çoğaldığı bilinmektedir. “Binanın toprak altında ne kadar çok katı varsa o kadar güvenlidir” diyen Evrim Kırmızıtaş Başaran; bodrum dışındaki diğer katlarda da rutubet olmaması konusunda uyarıda bulunmaktadır. Rutubetin görüldüğü alanlar bizlere bina yalıtımının yeteri kadar iyi olmadığını kanıtlar. Alıcıları uyarmaya devam eden Başaran, son olarak: “Yalıtımı düzgün olmayan binalar taşıyıcı sistemlerin paslanmasına ve büyük bir depremde yapının hasar görmesine yol açar” dedi.