Kategoriler
Emlak Haberleri

Depreme karşı konutları korumanın tek yolu sigortadan geçiyor

Depreme karşı sigortasız konut kalmaması konusunda uyarıda bulunan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, ülke genelindeki konutların yüzde 55 oranında sigorta bulundurduğunu ve bu sayının oldukça yetersiz olduğunu aktardı.

Depreme karşı sigorta şart

Atilla Benli tarafından yapılan açıklamada; Türkiye Sigorta Birliği’nin kuruluşundan bu yana ülke genelinde toplamda 788 deprem meydana geldiği ve zararın karşılanması için ödenen miktarın 393 milyon TL’ye ulaştığı bilgisi verildi. Türkiye genelini kapsayan deprem sigortasının yüzde 55 oranına erişmesi nüfusu kalabalık şehirler için yeterli görünmüyor.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 21.nci yıl dönümüne girmek üzere olan Türkiye, depreme karşı hala savsak davranıyor. Alınması gereken tedbirlerin yetersiz geldiği 2020 yılı itibariyle olası deprem sonrasında oluşacak hasarların karşılanabilmesi adına vatandaşlardan deprem sigortası isteniyor. Ancak Türkiye Sigorta Birliği tarafından tespit edilen verilerde, 21 yıllık süreç önlem konusunda vatandaşlara ders vermedi.

Sigorta sektörü, depreme karşı evlerin güvence altına alınması adına Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) ve Konut Sigortası gibi pek çok avantajı vatandaşların hizmetine sunuyor. Atilla Benli’nin paylaştığı düşüncelerinde, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen depremin ardından Türkiye’nin bugüne dek yaşadığı en büyük deprem felaketlerinden birisinin olduğu hatırlanması gerektiği var. Benli; “Marmara depremi ile afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve afet sonrası hayatın hızla normale dönmesi adına gerekli önemleri almanın önemini acı bir şekilde tecrübe ettik. Depremin ardından oluşan hasarların maddi olarak karşılanması adına 2000 yılında Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kuruldu. İlgili kurumun kuruluşundan sonra ülke genelinde 788 deprem meydana gelmiş ve hasar tespitlerinin ardından bulunulan maddi yardımlar toplamda 393 milyon TL’ye kadar uzamıştır.” dedi.

Deprem sigortası ülke geneli için yetersiz

Atilla Benli konuşmasının devamında yüzde 55 oranına ulaşan toplam deprem sigortasının oldukça yetersiz geldiğinin altını çizdi. Depreme karşı alınacak en önemli önemlerden birisinin de deprem sigortası olarak önümüze çıktığı günümüzde; vatandaşların süresi dolan poliçelerini yenilemesi ve sigorta yaptırmasının önemi büyüktür.

Doğal afetlerin vatandaşların hem can hem de mal kaybına sebebiyet verdiğini aktaran Benli; “ZDS, konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, yer kayması ve tsunami gibi sonradan oluşacak doğal afetlere karşı korur. Oluşan zarar sonrası belirlenen limite göre konut güvence altına alınır. Bunun dışındaki hasarların ödenebilmesi için kişiler oturum sağladıkları eve konut sigortası yaptırmalı. Konut sigortası ve Zorunlu Deprem Sigortası’nın avantajları arasında değişimlerin olduğu, konut sigortasının gelişmiş seçeneklere sahip olduğu bilinmelidir. Bu sayede konutlarda oluşacak maddi zararların yanı sıra eşyalarda güvence altına alınacaktır.” dedi.

İhalelere göz atmak için tıklayınız.