Kategoriler
Gündem

Dünya Üniversite Sıralaması… “Yaratıcı özgürlüğe ihtiyacı var”

Türkiye’deki bazı üniversiteler, önceki yıllarda Dünya Üniversite Sıralaması’nda ilk 400’e girerken bu yıl Türkiye’deki hiçbir üniversite ilk 400’de yer almıyor. İlk 1000’de yer alan üniversite sayısı ise 11 oldu.

Çankaya Üniversitesi Türkiye’deki diğer üniversitelerin önünde yer alırken Tokat Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi gibi taşradaki akademik kurumlar da sıralamada bulunuyor.

2020 yılının Dünya Üniversite Sıralaması’nda ülkemizden yüzde 50 oranındaki artışla 34 adet üniversiteye yer verilirken üniversitelerin sıralaması önceki yıllara göre düşüş gösterdi.

Times Higher Education (THE), 2020 Dünya Üniversite Sıralaması’nı açıkladı. THE’nin direktörü Phil Baty, sıralamadaki Türkiye’de bulunan üniversiteleri değerlendirirken “Yaratıcı özgürlüğe ihtiyaç var.” sözlerini dile getirdi. Sıralamada ise 92 farklı ülkeden 1300 tane üniversite yer alıyor.

Geçtiğimiz yıl akademik özgürlüğünün önemini vurgulayan Phil Baty, “Özgürlük olmadan üniversiteler yükselmez” ifadelerini kullanmıştı.

“Kalite için yaratıcı özgürlüğe ihtiyaç var”

Cumhuriyet gazetesinden Figen Atalay’ın haberine göre; Türkiye’deki üniversitelerin hepsinin yerinde saydığını ya da düşüşte olduğunu kaydeden THE direktörü Phil Baty, “Türkiye bu yıl sıralamadaki varlığını yüzde 50 oranında artırdı ama kalite için yaratıcı özgürlüğe ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.

Ülkemizdeki diğer üniversitelere kıyasla en ön sıralara yerleşen Çankaya ve Sabancı üniversiteleri 401-500 bandında yer alırken THE direktörü Baty, şöyle konuştu:

Türkiye sıralamada 34 kurumla, temsil sayısında Güney Kore ve Kanada’yı geçti ama Türk üniversitelerinin çoğu ilk binin dışında ve hepsi ya yerinde sayıyor ya da düşüşte. Türkiye, kurum sayısının 11’den 34’e çıkmasıyla gözle görülür bir sıçrama yaptı. Sıralamaya yeni girenler içinde en yüksek performans Çankaya Üniversitesinin. Yeni girenlerin kalanı çoğunlukla böyle yüksek bir pozisyona ulaşamadı. 11 yeni Türk kurumundan 9’u ilk 1000’in dışında. Sıralamada 6 Türk üniversitesi geçen yıla göre daha aşağıda yer aldı.

Doğru yatırımlar yapılması gerek

Türkiye’deki üniversitelerin niteliğini değerlendiren Phil Baty, Türkiye’de üretilen akademik çalışmalardaki yapılan atıf hatalarına da değindi. THE Direktörü, ayrıca, akademik özgürlüğün sağlanması ve yatırımın doğru yapılması gerektiğini dile getirdi. Baty, sözlerini şöyle sürdürdü:

2019 ve 2020 sıralamalarında yer alan hiçbir Türk üniversitesi bu sıralamada daha yüksek bir pozisyona ulaşamadı. Genel olarak ülkedeki üniversiteler bu yıl “atıf etkisi” kriteriAhmet Rıfat GÜZEYnde düşük puanlar aldı. Bu yılki sıralama, Türkiye’nin temsil konusundaki kapasitesini göstermesi açısından cesaret verici. Türkiye’nin, çok ciddi uluslararası rekabet içinde yer alabilmesi için doğru yatırımlar yapması ve eğitim ve araştırma kalitesinin yükselmesi için yaratıcı özgürlüğün sağlanması gerek.

İlk üçe giren üniversiteler

Amerika’dan bir, Birleşik Krallık’tan ise iki üniversite THE’nin açıkladığı sıralamada ilk üçe girdi.

Dünya Üniversite Sıralaması kapsamında yapılan değerlendirmeye göre; Oxford birinci sırada, ikinci sırada Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü, üçüncü sırada ise Cambridge Üniversitesi yer aldı.

Torpil ve akademik nitelik tartışılıyor

Zaman zaman akademisyen iş ilanlarında aranan nitelikler, torpil şüphesi uyandırıyor; torpil iddiaları haberlere konu olurken Türkiye’deki üniversitelerin akademik niteliği birçok platformda tartışılıyor.

Üniversite öğrencileri çeşitli platformlarda uygulama alanlarındaki ve akademik yetersizliklerden yakınırken Kastamonu Üniversitesinin Kastamonu Eğitim Dergisinde 2007 yılının Mart ayında Ahmet Rıfat Güzey isimli bir akademisyen tarafından yayımlanan “TÜRKİYE AB’YE Mİ, YOKSA AVRUPA TÜRKİYE’YE Mİ GİRİYOR?” başlıklı makale bir okur tarafından keşfedilmiş ve sosyal medyada yayılmıştı.