Kategoriler
Ekonomi Gündem

Ekonomi Türkiye’de istihdam yaratmıyor

Ekonomi, bu günlerde yoğun bir biçimde baskı altına girerken; 11. Kalkınma Planı için oluşturulan İşgücü Piyasası Genç İstihdamı Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda durumun olumsuzluğu ele alındı.

Ekonomi baskısı Türkleri 10 saat fazla çalıştırıyor

Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine bakıldığında, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye arasında çalışma süresinde büyük fark görülmekte. Avrupa ülkelerinde çalışma saatleri 37.2 saate yaklaşırken, Türkiye’de 47.2 saate dayanmaktadır. Sunulan verilerde beyaz, mavi ve gri yakalının eksik edilmediği görülmekle birlikte, Türklerin Avrupalılar karşısında haftada 10 saat fazla çalıştırıldığı görülüyor.

Habertürk tarafından hazırlanan habere göre, Türkiye’de ortalama aylık ücret çalışma saatlerini karşılanmamakta. AB ülkeleri ortalamasının neredeyse 3’te 1 oranında seyrediliyor. Haftalık çalışma saatinin yüksekliğine rağmen, AB ülkelerinden az kazanan Türkler, düşük ücret yüzünden istihdama yeteri kadar cevap verememekte. Ayrıca en çok sanayi sektörü üzerinde beliren yoğun çalışma saatlerine karşı, ücretler kişilerin ihtiyacını karşılamıyor.

İşsizlik maaşından yarar sağlamak kolay değil

Yayımlanan raporda, 2014 yılına geri dönüş yapılmış ve Türkiye’de ortalama ücret düzeyinin aylık 752 euro’ya tekabül ettiği görülmüştür. Ancak burada yaşanan gelir dağılımındaki dengesizlik, 28 AB ülkesi baz alındığında ortalama ücretin 2 bin 278 euro olduğu anlaşıldı.

Ayrıca ülke genelinde düşük maaşa tabi edilen bir kesimin yüksek oranda olduğu gözükürken, süreci kabul eden kişilerce artık düşük maaş karşısında yoğun çalışma saatleri kalıcı olabilir.

İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yarar sağlamak için, ağır koşulların karşılanması gerektiği belirtilirken; aynı dönemde yer alan işsizlerin yaklaşık yüzde 12’si olumlu bir cevap alabiliyor. Türkiye’nin, OECD üyesi ülkelerle kıyaslandığı vakit, işsizlik maaşı fonunda ağır şartlara sahip olduğu görülmekte. OECD genelinde işsizlik ödemesi son 24 ayı kapsarken, en az 12 ay prim ödemesi şartı aranmaktadır. Türkiye’de ise işsizlik maaşı almak isteyen bireylerin son 120 gün kesintisiz olmak üzere, 3 yıl içerisinde en az 600 gün prim ödemesi alması gerekiyor.

Türkiye’de işsizlik yardımı uygulamasının bulunmadığı düşünülürse, gençlerdeki işgücü düşüşünün doğal olduğu tahmin edilebilir. Genç kesimin yaşadıkları işsizlik sürecinde herhangi bir işsizlik kapsamına dahil edilmediği görülen verilerde; yoksulluğa karşı iyi bir politika geliştirilmesi gerektiği belirtildi.

İstihdam ekonomi karşısında geride kaldı

EUROSTAT Raporuna göre, 2009 yılından sonra Türkiye’de ekonominin büyümesine rağmen herhangi bir istihdam yaratmadığı görüldü. 2010 ve 2011 yılları arasında önemli büyümeler yakalanan ekonomide Türkiye, 2011 yılında yüzde 11,1 oranında büyümeyle karşılaştı. Ancak yansıyan bu olumlu süreç karşısında istikrarı 2013 yılı itibariyle bozan Türkiye ekonomisi, önemli büyümeye karşı istihdamı sağlayamamıştır. Bunun en büyük nedeni olarak ücret gelirlerinde yaşanan azalmalar olarak görülüyor.

Kayıt dışı çalışmada esneklik koşulları yükseldi

Kayıt dışı istihdamın yoğunluk gösterdiği Türkiye’de, alınan tedbirlerin 2005 yılında yüzde 48 oranının, yüzde 34’e düşmesine neden olmuştu. Alınan tedbirlere rağmen istihdam edilen her üç kişiden biri kayıt dışı çalışmakta. İşgücünde yaşanan en önemli sorunlardan biri olarak görülen durum, bir iş yerinde toplam 10 işçiye ulaşmayan rakam karşısında yüzde 55,7’si kayıt dışı çalıştırılıyor. 10 ve üstü işçi çalıştıran büyük iş yerlerinde ise durumun değişmediği ancak rakamın yüzde 2,63 oranında görüldüğü tespit edildi.

Ayrıca kayıt dışı çalıştırılan bireylerin esnek çalışma biçimlerinde artış görüldüğü belirlenirken, haftalık çalışma saatinin 1-16 arası olanların yüzde 84,2’si kayıt dışı bulunuyor. Sigorta kapsamında korunan hakların genellikle iş yerlerini kayıt dışı istihdama ittiği görüldü.

Gençler kendi alanlarında istihdama katılım sağlayamadı

Rapor kapsamında oluşturulan verilerde işgücü piyasasında genç kesim üzerinde araştırma yapılmış; ancak İŞKUR’un 2017’de yaptığı araştırmada 15-37 yaş arasının yüzde 53,2’sinin eğitim aldığı alanda istihdam etmediği görülmüştür. Bu değerden yalnızca yüzde 10,1’i ise çok az bir katkı sağlıyor.

15-64 yaş arasında yer alan büyük bir grubun üniversite mezunlarının yüzde 32,6’sını oluşturduğu belirlendi. Yapılan araştırma gereği ‘aşırı eğitimli’ kategorisinde yer alan grubun, aldığı eğitimden daha düşük düzeydeki işlerde istihdam gösterdiği görülüyor.

Sosyal yardım, işsizlik ödeneği ve ölüm aylığında yapılacak değişimler ile ekonomide güçlenme yaşanabileceği dikkat çekerken; yaşanan ödeme kesintilerinin engellenmesi, kayıt dışı istihdamın ortadan kaldırılması için yeni bir düzenlemenin şart olduğu ortaya çıktı.