Kategoriler
Emlak Haberleri

Ev fiyatlarında yaşanan artış yüzde kaçı geçmemeli?

Ev fiyatlarında yaşanan artış yüzde 32’den az görülüyorsa sizler şanslı kesime giriyorsunuz. Geçtiğimiz hafta 1 Haziran Pazartesi tarihinde aktif olan kamu bankaları kredi destek paketlerince konut faiz oranları düşüş yaşadı. Gayrimenkul sektörüne ilişkin yeniden canlandırma girişimleri özellikle Merkez Bankası’nın girişimlere dahil olmasıyla yeni kampanyalara gebe olmuştur. Yaşanan faiz oranlarının 0,64’de kadar indirildiği fırsatların bazı emlakçı ve mal sahipleri tarafından haksız kazanca dönüştürüldüğü ortamda aylarca satışın gerçekleştirilemediği konut fiyatları bir gecede en az 80 bin TL artış yaşadı. Oran bazında değerlendirirsek en az yüzde 25 üzerinden zam gören konutlar, satış bedellerini neredeyse yüzde 40 ve üzerine çıkarmıştır.

Nedir bu kredi destek paketleri?

Kamu bankalarının tarihte ilk olarak sunduğu yüzde 8,25 olan Merkez Bankası politika faizinin bile altında kalan yeni imkânlar tüketiciye sunuldu. Aylık yüzde 0,64 yıllık ise yüzde 7,95 faizle verilen konut kredisinin hızı tüm Türkiye geneline yayıldı. Sadece bir hafta içerisinde 15 bin vatandaşın başvuruda bulunduğu süper faizli konut kredisinde bazıları durumdan istifade etmeye çalışıyor. Gayrimenkulde yaşanan canlanmanın ardından internet platformlarında yapılan satılık konut aramaları da bu süreçte yüzde 200 artış yaşadı. Durum karşısında aylarca elindeki konutu satamayan kişilerce belirlenen fiyatlara zam yapılmıştır. En büyük örneğin 300 bin TL civarındaki bir konut üzerinden verilebileceği sıralamada; yalnızca bir gün içerisinde satış bedelinin katlanarak 380 bin TL’yi gördüğü örnekler verilebilir.

Hayalinizdeki eve kavuşmadan önce temkinli yaklaşın

Almak istediğiniz konutun, kamu bankaları tarafından yapılan fırsat kampanyalarına ilişkin araya belirli bir zamanın girdiğini görüyorsanız mutlaka dikkatli davranmanız gerekiyor. Tüketici, durumu fırsata çeviren ve haksız kazancın kapısını açan emlakçı ve mal sahiplerine karşı sektör temsilcileri tarafından uyarıldı. Bu işlere özellikle güvenilir ve işinde uzman bir emlak danışmanı ile devam etmenizi yakın zamanda öneren Evrim Kırmızıtaş Başaran, konut alımlarında dikkat etmeniz gerekenleri sizin için sıralamıştır.

Ev fiyatlarında görülen artış yüzde 32’den az ise…

Bir gecede yaşanan ani artışların en az yüzde 10 üzerinden başladığı görülürken, bu oranların neredeyse yüzde 40’ları aştığı görülüyor. Satın alımlarda bir konutun yaşadığı artış en az yüzde 32’den az ise sizler şanslı kesime girmiş sayılıyorsunuz. Sadece 600 bin TL tutarında bir ev almak için konut kredisini 500 bin TL üzerinden çeken tüketici, geçen hafta 538 bin faiz maliyetinin hafta başındaki yeni kampanyalar ile 343 bine indiğini gördü. Bu da kamu bankaları aracılığıyla 15 yılda ödenmesi gereken borcun en az 195 bin daha az olduğu söylenebilir. Satın almak için hayalini kurduğunuz bir evin yüzde 32 üstünde zam yaşadığını görürseniz arkanıza bakmadan olduğunuz yerden uzaklaşın. Sektör temsilcileri bu durumun tüketiciye kârdan çok zarar sağlayacağı ortak görüşünde hemfikir.

Bölgeler arası konutta satış bedeli değişebilir

Yapılan hesaplamalarda özellikle büyükşehirlerde bir konut fiyatı artık 500 ila 600 bin arasında başlayabiliyor. Eğer ki kişi almak istediği 600 bin TL’lik ev için, 500 bin TL’lik bir kredi çekerse, geri dönüş maliyeti kişiye aylık taksiti 4 bin 686 liradan yansıyacak. Eski 0,94’lük oranı hesaba katarsak bu maliyet aylık taksit ödemelerinde 5 bin 771 lira üzerinde olacaktır. Bu büyük fırsatın kaçırılmaması adına yapılan kampanyalarda yer edinen Emlak Konut GYO ve onun altında bulunan konut projeleri destek vermeye devam ediyor. En az 2 ay süreyle kampanyanın devam ettirileceği süreçte, bazı kişiler kendi konutlarını satmak için girişimde bulundu. Ancak daha önce belirlenen ve aylarca internet platformunda yer edinen eski konutların bile zamlandığını gören tüketici bu durumdan oldukça şikayetçi görünüyor. Yüzde 32’nin üzerinde artış yaşayan bir evde minimum fiyatın eskiden 600 bin lira olduğunu düşünürsek, belirlenen rakam sadece bir hafta içerisinde 795 bin liranın üzerine çıkmıştır. Bu durum bankalarca belirlenen 195 bin liralık faiz avantajını korumuyor ve yine tüketici zarara uğruyor.