Kategoriler
Güncel Proje Haberleri

GES projesi için yapılan itirazlar doğa katliamının önüne geçemedi

GES projesi için İzmir ilinin, Karaburun ilçesinde binlerce çam ağacının kesilmesi bekleniyor. Küçükbahçe Mahallesi’nin Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak bilinmesine rağmen gerçekleştirmesi beklenen Güneş Enerji Santrali projesi için kurallar çiğnendi. 300 bin metrekarelik alanda kurulacak olan santral yüzlerce canlının evini birkaç gün içinde yok edecek.

GES projesi için doğa katliamı

İzmir’in Karaburun olarak bilinen ilçesinde Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Küçükbahçe Mahallesi’ne ait doğa alanına insan eli değecek. Sevtur Turizm ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılan anlaşmada 300 bin metrekarelik alanın yok edilmesi beklenirken, doğal yaşam alanı içerisindeki binlerce çam ağacının kesilmesi planlanıyor.

Geçtiğimiz yıl 2019’un Mayıs ayı itibariyle ilan edilen proje, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına iletilen onlarca itiraz dilekçesine rağmen askıya alınmadı. Mücadelenin doğa severler tarafından devam ettirildiği ancak, verilen itiraz dilekçelerinin reddedildiği gündeme getirildi. Karaburun Kent Konseyi tarafından yapılan bilgilendirmede, şirketin belirlenen 300 bin metrekarelik alan içerisinde ağaç kesme işlemlerine hız kazandırıldığı aktarıldı. Projenin yapılacağı bölgede katliamın sürdürüldüğü ve gözle görülür bir şekilde alanın çıplak kaldığı belirtildi.

Çam ormanı olma özelliğiyle bilinen koruma bölgesi, aynı zamanda tabanında makilik barındırıyor. Karaburun Kent Konseyi tarafından yapılan açıklamada ise, Bakanlık yetkisi altında verilen ÇED Kararı veya yürüyen bir ÇED kararı bulunmamakta. Fakat tüm bunlara rağmen doğanın katliamı için devam eden yetkililer, 300 bin metrekarelik alan içerisinde cirit atan iş makinalarının doğal bölgeyi yok etmesine izin verdi.

Proje gerçek bir ekosistem düşmanı

Kent Konseyi’nin yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Proje için belirlenen sahanın uydu görüntülerinde yoğun orman alanı olduğu görülmektedir. Bugün bu ormanın bir kısmının traşlandığı ve toprağın da sıyrılması ile bölgenin ekosistemde büyük tahribata uğradığı açıkça belli oluyor. Orman ile ağaç topluluğunun aynı anlamı taşımadığı bilinirse, orman; yüzlerce senede oluşan bir ekosistemdir. Küçükbahçe’de traşlama ve toprak sıyırma işlemleri bölgenin ekosistemine büyük bir darbe vurmuştur. Yoğun çam ormanları ile kaplı bölgede kesilen ağaçların dere yataklarına yatırılması ve üzerlerinin traşlanan toprakla kapatıldığı tespit edildi. Bölge üzerinde yangından mal kaçırırcasına hummalı bir çalışma sürdürülüyor.”

İris Gölü’ne büyük zararlar verildi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaşam hakkına karşı harekete geçmediği ve aksine katliamda yer edindiği bilgisini paylaşan Konsey: “Söz konusu GES projesi, Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) ilan edilen sınırlar içerisinde ve İris Gölü ile Küçükbahçe’ye su sağlayan gölet arasında sürdürülüyor. Konut alanları ile komşu olan bölgenin, İris Gölü’ne olan mesafesi yalnızca birkaç yüz metre. Karaburun Yarımadası’nın tek sulak alanı olarak bilinen İris Gölü’nde pek çok canlının yaşadığı unutulmamalı. Özellikle kuş, sürüngen, memeli, bitki ve göçmen kuşlar için gölün tahribata uğramaması gerekiyor. Fakat başlatılan çalışmaların devam ettirildiği şu tarihlerde, GES projesi kapsamındaki tahribatlar kuşların göç yollarını olumsuz etkiye sokacak. Bakanlık, Yarımada’da devam eden Karaburun RES Projesi başta olmak üzere, Küçükbahçe’deki GES projesi, Parlak/Badembükü’deki Balık Çiftliği Projesi ve Karaburun/Eğlenhoca’daki JES Arama ihalesinin bölgedeki talanına açıkça izin verdi. Bu sayede sadece yatırımcının yanında olunduğu bir şekilde duyurulmuştur.” dedi.

Yazılı açıklamanın son kısımlarında ise “Yarımada’da oluşturulan ekolojik yıkım için; Bölgedeki kurumlardan görüş ve itirazın yapılmamış olması kaygı yaratıyor. Bundan sonraki süreçte konunun takipçisi olmaları adına harekete geçmelerini istiyoruz. Ekolojik değerlerin devlet belgelerinde tescillendiğini hatırlamalı ve Karaburun Yarımadası’nın, bu değerli doğa hazinelerini yok edecek bir biçimde talancı sermaye yatırımlarına bırakılmasına razı gelmemeliyiz. Karaburun Yarımadası ve Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı ihale sürecinin hızlıca sonuca erdirilmesi Karaburun Yarımadası’nın doğal değerlerinin vahşice tahrip edilmesine yol açacak. Bu nedenle bu tarzdaki yatırımlara süreç sonuçlanıncaya dek “dur” denmesini, kamuoyu önünde talep etmekteyiz.” ifadeleri yer aldı.