Bakteri kullanılarak kimyasal atıklar yoluyla yüzde 99’u saf altın imal edildi. Bu gelişme Türkiye’de bir ilk olmasıyla beraber bilim literatüründe de önem taşıyor. Altın, otomotiv sektöründeki zehirli ve toksit atıkları kullanılarak üretildi.
Selçuk Üniversitesinin (SÜ) Teknokent‘i altında faaliyet yürüten bir araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) şirketi, “Cupriavidus metallidurans” isimli bakteriyi kullanarak altın üretti.
AA’nın haberine göre; biyoteknoloji ve fermantasyon işlemlerinden geçirilen bakterinin altın klorür ve diğer metabolitleri, yüzde 99 saflığındaki altına dönüştürdüğünü bildirildi. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Farmapark Ar-Ge Biyoteknoloji Genel Müdürü Erdal Alsancak, bu çalışmanın bilim dünyası için önemli olduğunu kaydetti. Çalışmanın dört ay sürdüğünü aktaran Alsancak, projenin oldukça maliyetli olduğunu dile getirdi.
Sanayi atıkları değerlendirilebilir
Çalışmayı laboratuvar ortamında yaptıklarını söyleyen Erdal Alsancak, çalışmanın ileride sanayi atıkları için kullanılabileceğini, bu yüzden araştırmanın önem taşıdığını bildirdi. Sanayi atıkları, çevre kirliliği ile gündeme geliyor.
Alsancak “Bu bakterinin ağır kimyasallarda bulunan altın klorür veya diğer metabolitleri kullanarak altın ürettiğini gözlemledik. Bu çalışmayı sadece laboratuvar ortamında yaptık. Henüz endüstriyel alanda kullanılmıyor ama çalışmanın ileride ağır sanayi atıklarının değerlendirilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz bu çalışmayı biyoteknolojiye ilgi duyan, bilim insanı olmak isteyen genç arkadaşlarımıza yeni ufuklar açması için yaptık.” ifadelerini kullandı.
Kimyasal atıkları uygun şartları sağlayarak fermantasyona tabi tuttuklarını söyleyen Farmapark Ar-Ge Biyoteknoloji Genel Müdürü Erdal Alsancak, “Elimizde bulunan bakteriyi bu ortama aşıladık ve daha sonra bu bakteriler kimyasal atıklardan altın üretti. Altının saflığını ölçen analizler yaptığımızda ise üretilen altının yüzde 99 saflığında olduğunu gördük.” dedi.
Özgün bir çalışma oldu
Benzer bir çalışmanın ABD’de yapıldığını, ancak araştırma yönteminin ve kullandıkları ham maddelerin farklı olduğunu ifade eden Alsancak, yürüttükleri araştırmanın özgün bir çalışma olduğunu dile getirdi.
Erdal Alsancak, “Türkiye’de bir bakterinin bu şekilde kimyasal atığı altına dönüştürme işlemi gerçekleştirilmemişti. Türkiye’de literatürde de böyle bir şey yoktu, ilk kez biz ürettik ve literatüre girdik. Geçtiğimiz yıllarda ABD’de böyle bir çalışma yapılmıştı. Biz de bundan ilham alarak yaptık. Onlar kendi atıklarıyla böyle bir şey yapmıştı. Biz de ülkemizdeki otomotiv sektörünün zehirli ve toksik atıklarını kullanarak bunu başardık. Yani yöntem ve kullanılan hammadde farklıydı. Dolayısıyla, bu anlamda özgün bir çalışma gerçekleştirmiş olduk.” diye konuştu.