Kategoriler
Emlak Haberleri

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı: “Konut fiyatları el yakacak”

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, 2020’nin inşaat sektörüne yeniden göz gezdirdi. Sektörün yıl içinde zorlu bir süreçten geçtiğini ifade eden Durbakayım, arz sayısındaki düşüşe dikkat çekiyor. Son iki yıl içerisinde yeni proje başvurularındaki düşüşün yüzde 75’ dayandığı sektörde, konut fiyatlarının 2021 yılında daha da artması kaçınılmazdır. İNDER Başkanının kendi ifadelerine göre, büyük umutlarla girilen 2020 yılı gerçek bir hayal kırıklığını meydana getirdi. Salgın hastalık ile başlayan bu kırıklık, ekonomik durgunlukla birlikte sektörde deprem etkisine neden oldu. Özellikle devam ettirilen projelerin bu etkileri daha fazla yaşadığını aktaran başkan, “Faaliyetlerini yalnızca inşaat sektörüne bağlayan, ancak bu süreçte elini değil vücudunu ortaya koyan çeşitli büyüklükteki firmalar İNDER üyeliği altında depreme karşı direniyor” dedi. Firmaların direnişini, inşa ettikleri sağlam yapılara benzeten Durbakayım, direnişin devam ettiğini aktardı.

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı değerlendiriyor

Değişen dünya düzenine karşı yenilenen konut trendlerinde balkonun değeri yeniden anlaşılmıştır. Evlerin ve aynı zamanda iş yerlerinin bir yaşam kaynağı olduğu zaman diliminde balkonun önemi kavranıyor. Bundan sonra tüketicinin yenilenen istekleri doğrultusunda projelere hayat verilecek. Sosyokültürel tesislerde ara mesafeleri açmak, daha sağlıklı bir tabiatın gelişimi için önemlidir. Mecburiyet duyduğumuz mesafeli alanlar, birçok hayat kurtaracaktır. Her ne olursa olsun inanç korunmalı. Bu sektör 1994, 2001 ve 2008 krizlerini nasıl atlattıysa yine atlatacaktır.

Ruhsat sayısı yüzde 50 azaldı

Konut satışlarının getirmiş olduğu rekorlara odaklanılmış olsa bile asıl konu ruhsat sayısıdır. Son 3-4 yıl boyunca konut satış rakamlarının bizleri büyülediği ortamda, 2017’de gerçekleşen 1,4 milyon adetlik rekor satış sektörler arası bayram havasını yaşatmıştır. Ancak 2017 yılının ardından gelen rekor satışların ruhsat sayılarını azalttığı gerçeğini kapatmıyor. Asıl krizin yüzde 50 kadar azalma yaşayan ruhsat sayısı olduğunu aktaran Durbakayım, “2017 yılından sonra alınan ruhsat sayısı diğer bir ifade ile hayata geçen projelerin büyüklüğü; yıllar geçtikte artışını devam ettirmiştir” dedi.

Satılan konut sayısına takılmamak gerekir

Ruhsat azalma konusunu derinlemesine inceleyen Nazmi Durbakayım, 2017’de 1,4 milyon metrekarelik ruhsatın 2018 yılında aniden yüzde 48 kadar azaldığını söylüyor. 2019’da azalmanın artarak devam ettiğini kaydeden grafikler; 2018’deki 667 bin metrekarelik düşüşün yeniden yüzde 50 azalmayla 324 bin metrekareye gerilediğini göstermiştir. Yalnızca iki yıl içerisinde ruhsat alınan proje büyüklüğü yani yeni proje miktarının azalma değeri yüzde 75’dir. Satılan konut sayısını takip ederek mutluluk yaşadığımız şu günlerde aslında bakılması gereken yer ruhsat sayılarıdır. Rekor satışların yapıldığı haberin çoğunlukla yüzde 60’tan fazlası ikinci el konutları kapsıyor. Bu sayede son 2 yıl içinde gerçekleştirilen sermaye aktarımının daha kısıtlı olduğu kolayca anlaşılabilir.

Yeni bir satış rekoru kırılabilir ama…

2020 yılının sonuna gelmemizle birlikte hedeflenen 1,4 milyon adetlik satış rakamını geçme olasılığı fazladır. Bu olasılığın ilk 11 ayda 1 milyon 393 bin adet konut satışı nedeniyle fazla olduğunu söyleyen Nazmi Durbakayım, önümüzdeki süreçte yeni bir rekora imza atılabileceğini vurguladı. Yine de açıklamasının altını çizen başkan, “Gerçekleşen satışların çoğunluklu olarak ikinci elden oluştuğunu kavrarsak sektörün yine kısıtlı bir sermayeye sahip olacağı açıktır” dedi.

Fiyatlar yeniden artacak

Artışa geçen malzeme fiyatlarının ardından sektörde yeni projelerini gerçekleştirmek isteyenlerin sayısı azalacaktır. Bu azalmanın Türkiye ekonomisine zincirleme bir etki yaratacağı bilinirken, istihdam ve vergi gibi katma değerlerin azalışı rahatlıkla fark edilecek. İnşaat sektörünün diğer sektörler üzerine kazandırdığı düşünülürse enflasyonist bir baskının gerçekleşmesi beklenebilir. 1. el veya 2. el satışlar fark etmeksizin arzın yani konut üretiminin azalması demek metrekare fiyatlarının artması anlamına geliyor. Üstelik azalan arz fiyatları da yükseltecektir.

Zam kapıda!

Sektördeki üç yıllık geçmiş arzın azalmasıyla devam etti. Projelerin eski maliyetler üzerinden yapılması fiyatları bir nebze olsun etkilemiştir. Ancak gerçekçi bir yaklaşımın olmadığı sektörde zam yapmamak için direnildi. Uzun bir süre dayanan, eski fiyatlar altında satışını gerçekleştirmek isteyenler için o devir eskide kaldı. Eldeki malzeme stokunun erimesiyle birlikte herkes yeni fiyatlar üzerinden alışveriş yapmak zorunda. Yeni imalatlar ise yeni rakamları oluşturmaktadır. Zamları yansıtmak veya bu işi bırakmak zorunda kalacağımız düşünülürse, metrekare fiyatlarının değişimi öngörülebilir.

Malzeme büyük sorun

2020’nin inşaat sektöründe sıklıkla malzeme sorunu yaşandı. Hızını arttıran maliyetler, demir tüccarlarının demir fiyatlarını 6 ay içerisinde döviz bazında yüzde 50 kadar arttırmasıyla sorun giderek büyüdü. “Yorumu sizlere bırakıyorum” diyen Durbakayım; haziran ayında USD kurunun 6,74 olduğunu hatırlatarak, “Bir zamanlar demirin ton fiyatı 3.360 TL (698$) üzerinden satılıyordu. Şimdilerde ise kurun 7,7 olması nedeniyle ton fiyatının 5.780 TŞ/ton (750$) olması zorlayıcı bir unsurdur” denildi. Yeni projelerin hayata geçirilmediği süreçler; arzın azalması, fiyat artışının ortaya çıkması ve hammadde maliyetlerindeki artışın eklenmesi gibi durumların karşısında konut fiyatlarının el yakacağı açıktır. 2020’nin inşaat sektörünün böylesine düşüşü elbette ki 2021 içinde iyi bir gelişme getirebilir denilemez. Ancak bir şekilde sektör içinde öngörüde bulunmak zordur. 2021 için temenni; sektörün içinde bulunduğu durumun daha iyi analiz sürecine tabi tutulması ve tedbirlerin yükseltilmesidir.

Exit mobile version