Kategoriler
Gündem

İzmir’deki deprem sırasında binaların çökmesine neden olan temel sorunlar

Gazi Üniversitesi tarafından yayımlanan Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi İzmir Depremi Raporu‘na göre beton kalitesinin yetersizliği, proje dışı izinsiz istisnalar ve zemin özelliklerinin dikkate alınmaması İzmir’deki binaların çökmesine sebep olan asıl sorunlar.

Ağır hasarlı veya yıkılmış binaların birçoğunun beton kalitesi, herhangi bir sınıfa giremeyecek kadar kötü. Zemin katlarda yanlış projelendirme veya uygulama sonrası proje dışı izinsiz tadilatlar yapıldı. Buna göre binalarda iş yeri yapılması amacıyla duvar yıkımı yapıldığı kaydedildi. Duvarların yıkılmasıyla “yumuşak kat” oluşumu meydana geldi.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre hasarlı ve göçen binaların mimarisinde kritik tadilatın yapıldığı ve yıkılan binalardan bazılarının taşıyıcı sistemi ile oynandığı iddia edildi. Yıkılan binalardan bazılarının taşıyıcı sistemi ile oynandığı iddiası, teyit edilmedi.

Yıkımın etkisi 3 kat arttı

Yapıların tasarımı sırasında zemin büyütmesi dikkate alınmadı. Yaklaşık hesaplamalar ve ölçümler zemin büyümesinin ortalama 3 seviyesinde olduğunu gösterirken zeminin yapısı, yıkımın etkisi üç kat artırdı. Söz konusu raporda, ayrıca, “Tamamen göçen binaların çoğu katların düşey doğrultuda doğrudan birbirlerinin üzerine oturması şeklinde meydana gelmiştir. Çok açık bir şekilde bu tür göçmelerde en önemli sebepler beton dayanımın yetersizliği, donatı yetersizliği ve uygunsuzluğudur. Zayıf kolon-kuvvetli kiriş, yumuşak kat uygulaması da diğer sebepler arasında görünmekte. Hatta bu sebeplerden dolayı bazı binalarda sadece zemin kat bölgesi ile sınırlı kalan kısmi göçmeler meydana geldi.” ifadelerini yer aldı.

“Projelendirme hataları”

“Temel göçme nedenlerinin beton kalitesizliği, uygulama ve projelendirme hataları olduğu sonucuna ulaşılmıştır” denilen raporda “Hasar gördüğü halde tam göçme oluşmayan yapılar incelendiğinde hemen hepsinde yapısal hasarların zemin katlarda yoğunlaştığı gözlenmiştir. Yüksek yeraltı su seviyesinden dolayı bölgedeki binaların hiçbirisinde bodrum inşa edilmemiş, hepsi yüzeysel temeller üzerine doğrudan oturtulmuştur.” ifadeleri kullanıldı.