Kaz Dağları’nın yok olmaması adına bir grup insanın gerçekleştirdiği mücadele sonuçsuz kaldı. TEMA Vakfı tarafından yapılan açıklamaya göre dağların yüzde 76’sı madenler için ruhsatlandırılmıştır.
Kaz Dağları’nın tahribatı devam ediyor
TEMA’nın hazırlamış olduğu ‘Kaz Dağları Yöresinde Madencilik’ raporu kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda yer alan bilgiler ışığında, Kaz Dağları’nın madencilik faaliyetlerinde hız kaybetmediği görülmüştür.
Raporda yer verilen ‘Maden Kanunu’nu üzerinde yapılan değişiklikler, tüm koruma maddelerinin hiçe sayılmasına neden oldu. Doğa ve tarım alanları ile mera ve kültür miraslarının madencilik faaliyetlerine açık hale getirildiği kaydedildi.
Biga Yarımadası ve Kuzey Ege’nin yer aldığı raporda, 1 milyon 697 bin 62 hektarlık alanın ‘Kaz Dağları Yöresi’ olarak tanımlandığı ve yörede yer alan 1 milyon 294 bin 335 hektarın yapılan düzenleme ile ruhsatlandırıldığı bilgisi gözler önüne serilmiştir. Paylaşılan raporda bu rakamların dağ alanının toplam yüzde 76’sına tekabül ettiği aktarıldı.
Aynı zamanda verilen ruhsatların faaliyete geçmesi halinde, bölgede milyonlarca yıllık sürecin sonunda oluşan doğal varlıkların ve kadim kültürlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi.
Yapılan değerlendirmeye ilişkin getirilen açıklamada: “Sahip olduğu özellikler ile Kaz Dağları Yöresi madencilik faaliyetlerinden korunması gereken bir dünya mirasıdır. Geleceğimizin mirası doğal varlıklar madencilik faaliyetlerine tamamen kapalı doğa koruma statüleri ile korunmalıdır.” denildi.
Yüzde 38’i artık ihale alanı
Vakıf, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MAGEP) aktarılan bilgiye göre, dağlarda 1 milyon 294 bin 335 hektarlık toplam alanın ruhsat alanına dönüştürüldüğü bildirildi. Vakıf tarafından düzenlenen raporda, belirlenen alanlar ihale, arama ve işletme olarak bin 634 ruhsata bölündü. TEMA Vakfı’nın MAGEP’den edindiği verilere göre, ruhsatların faaliyete açık alanı toplamda yüzde 79’a erişti. Ruhsatların altından uranyuma, kömürden nitrata kadar maden türünde olduğu belirtiliyor.
Vakıf tarafından yapılan açıklamada ruhsatların yüzde 41’i aktif, yüzde 57’si arama, yüzde 43’ü ise işletme şeklinde değişiklik göstermektedir. Yüzde 38’lik ruhsat kısmının ihale alanına dönüştürüldüğü bilgisi paylaşılırken, yapılan hesaplamalarda tüm çalışma alanlarının sadece yüzde 21’lik kısmı maden ruhsatına sahip. Verilen çoğu ruhsatın Kaz Dağları’nı faaliyetlere açık hale getirdiği görülmektedir.
Raporda yer alan bilgilere göre, Kaz Dağları’nın gen koruma, kent ormanı, muhafaza ormanları, tohum meşcere alanı, tabiat parkı, tabiat koruma alanı, milli park, özel koruma bölgesi ve doğal sit alanlarından yüzde 55’lik kısmı madenciliğe açıldı. Dağların sahip olduğu Milli Park Alanı’nın yüzde 80’i, Troya Milli Parkı’nın ise yüzde 10’u ihale ruhsat alanına dönüştürüldü. Ormanların yüzde 80’lik kısmının madencilik faaliyetlerine açık hale getirildiği, bölgedeki arkeolojik sit alanlarından yüzde 42’sinin ise aktif ihalede kaldığı belirlendi. Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıkları’nın yüzde 81’i ve sit alanlarının yüzde 60’ı ihale ruhsatına sahip oldu.