Kategoriler
Emlak Haberleri

Konut satışlarında faiz beklentisi

İnşaat sektörü, uzun yıllar boyunca Türkiye ekonomisinin önemli kaynaklarından biri olarak görülmektedir. Hürriyet’ten Uğur Yılmaz’ın haberine göre; İnşaat sektöründe konut piyasası, büyüme, istihdam ve ekonomi çarklarının dönmesi önem arz etmektedir. Özellikle konut piyasası bu sistemin yapı taşı görevini görmektedir. Fakat konut piyasasında yine bir durağanlık gözlemlenmektedir. Konut satışında Mayıs 2020’de bir miktar yukarıda olsa da, 2021 yılında Ocak-Mayıs arasında düşüş yaşanmaktadır. Geçen yıla oranla konut satışları yüzde 3,8 azalış görülmektedir ve 418 bin 79 olarak gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra ipotekli konut satışı yüzde 54,3 oranında azalma görülmekte ve 75 bin 290 olarak gerçekleştirilmektedir. Diğer satış çeşitleri ise yüzde 27,0 oranın artışla birlikte 342 bin 789 olmaktadır. Bu dönemde ilk kez satılan konutlar yüzde 8,2 oranında azalmayla birlikte 127 bin 786 olarak gerçekleşmektedir. Ayrıca ikinci el konutlar yüzde 1,8 oranında azalmayla birlikte 290 bin 293 olarak gerçekleşmiş olmaktadır. Yüksek faiz sebebiyle satışlar da etkilenmektedir.

Yüksek Faiz Konut Satışlarını Olumsuz Etkiliyor

Bu yüzdeliklerin oranlarına bakınca yüksek faiz konut satışlarını olumsuz etkilediği net biçimde gözlemlenmektedir. İpotekli satışlarda bunun çok açık şekilde habercisi olmaktadır. Hal böyleyken sıfır konut satışını da olumsuz etkilemektedir. Durumun iyileştirilmesi için piyasada konut satışında faiz indirimine başvurulması gerekliliği de gündeme gelmektedir. Geçtiğimiz senede, ciddi bir faiz indirimi söz konusu olmuştu ve rekorlar kırılmıştı. Aynı beklenti içine giren emlakçılar, şimdiden konut fiyatlarını yükseltmiş durumdalar. Kuşkusuz tek neden faiz düşüş olasılığı değildir. Fiyatlar artmaya devam ediyor.  Günlük hayatımızda da günden güne pahalılığı gözlemlemekteyiz. Hal böyleyken konut fiyatlarında da diğer ürünlerde olduğu gibi yansımaktadır.

Konut satışlarındaki hızlı artış çözüm olarak görülmekte ne kadar doğru bilinmemekte. Ancak mevcut durumda iyileştirme yapılması gerekmektedir. Bu durumda fakirleşme de önemli bir etken olmaktadır. Faizlerde düşüş yaşansa dahi konut satışlarını nasıl etkileneceği ön görülemiyor. Yeni gelir getirecek yöntemler bulmalıyız ve bunu dış dünyaya satarak döviz elde etmek zorundayız. Aksi olduğu müddetçe fakirleşme devam eder.

TÜİK’in verilerinden anlayacağımız üzere; zengin daha zengin, fakir daha fakir duruma gelmektedir. Ülkenin en fakir yüzde 20’sinin 2020 yılının araştırmalarına göre gelirden kazandığı pay 6.2’den yüzde 5,9’a düştüğü gözlemlenmektedir. En zengin yüzde 20’si ise, gelirin yüzde 47,5’inin sahibi olmaktadır. Hal böyleyken iyileştirmeye gitme yolunda dengeli gelir dağılımının olması gerekmektedir. Aksi takdirde aynı sorunlar devam eder.

Diğer emlak haberleri için tıklayınız…