Kategoriler
Ekonomi Gündem

Pandemi sonrası yeni dünya düzeni

Pandemi sonrası dünya üzerinde yaşanacak değişimler, Türk Hedge Fon Yöneticisi Altan Ergün tarafından ele alındı. Yapılan açıklamada bizleri ABD ve Çin arasındaki kutuplaşmanın giderek artış yaşaması ve sonuçlarının dünya üzerinde hissedileceği öngörüldü.

Pandemi sonrası bizleri neler bekliyor?

Çin Wuhan üzerinden tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (covid-19) sonrası, Avrupa üzerindeki gerginlikler dozunu yükseltmiştir. Başta petrol ve ekonomi savaşı olarak ortaya çıkan sürecin yakın zamanda salgın hastalığa dönüşmesi, ABD ve Çin üzerindeki gerilimi arttırdı. ABD Başkanı Donald Trump ülke ekonomisinde yaşanan olumsuz süreç karşısında Çin’e dava açmış ve bu süreçte Almanya’yı yanında bulmuştu. Dava süreçlerinin devam ettiği bilinirken, dava nedeni olarak Çin’in tüm dünyaya yalan söylemesi olarak duyurulmuştur.

ABD’de yaşayan Türk Hedge Fon Yöneticisi Altan Ergün, yaptığı açıklamada yeni tip koronavirüs (covid-19) etkisi ile ABD ekonomisinde yaşanan değişimleri gözler önüne serdi. Salgın sonrası yaşanan ekonomik baskının her geçen gün ABD üzerinde işsizlik artışına neden olduğu ortaya çıkarken; özellikle bu durumun 11 Eylül terör saldırıları ve 2008’de yaşanan büyük ekonomik krizden çok daha farklı olduğu belirtiliyor. Ergün, yaptığı açıklamada bireylerin evde kalma zorunluğunun artış gösterdiği süreçte, sosyal hareketliliğin ara verildiği ABD üzerinde önemli değerlendirmelerde bulundu. Ergün’e göre, Amerikan borsası tarihin en hızlı düşüşünü yaşamış ve ilk krizle yüzleşme durumunda kalmıştır. Daha evvel böyle bir krizin yaşanmadığını hatırlatan Ergün, ekonomik baskının büyümemesi adına yaşanacak gidişattaki belirsizlik perdesinden sıyrılmamız gerektiğini belirtti.

Ekonomik baskı belirsizlik yüzünden artış gösteriyor

Gayri Safi Yurtiçi Hasılatının yüzde 35’ten yüzde 40’a kadar azalma ihtimaline karşı uyarıda bulunan Altan Ergün, önümüzdeki süreçte dünya genelinde işsizliğin artış gösterebileceğini ifade etti. Neredeyse 38 milyona ulaşan rakamların giderek artış gösterdiği bilinirken, önümüzdeki sürecin belirsizliği durumu içinden çıkılamaz bir hale getirebilir. İşsizlik rakamlarında yüzde 15 ila 20 arasında artış yaşanabileceğini düşünen Ergün, eldeki veriler itibariyle 1930’larda yaşanan ekonomik krizin, ‘Büyük Buhran’ dan daha kötü olma olasılığından bahsetti. Virüsün ilk dalgasının bittiği ancak bu süreçte bile 38 milyon işsiz sayısına ulaşıldığını hatırlatan Ergün, ikinci ve üçüncü dalgada henüz bizleri neler beklediğini kestiremiyor.

Dünya üzerinde mutasyona uğrayarak yayılımını sürdüren salgın hastalık karşısında, çıkarılan aşıların işe yarayıp yaramadığı bilinmeyeceği gibi ekonomik baskının yaşanan her olumsuzluk karşısında dayanıksız kalacağı bilinmekte. Bir süredir dünya borsasında yaşanacak krizin önüne geçildiyse bile bu durumun ne zamana kadar ayakta kalacağı tahmin edilemiyor. Alınan önemlerde ABD Merkez Bankası (Fed) öne çıkarken, uyguladıkları taktik itibariyle, 2008 yılında yaşanan ekonomik krizde piyasalara yaptıkları müdahalenin aynısı yapılmıştır. Yönetim ve kongre hızlı bir çalışma evresine girdiği dönem itibariyle, piyasa üzerine daha önce görülmemiş bir likidite aktarıldı. Bu şekilde piyasaları stabil olarak elinde tutmayı başaran Fed, diğer bir yandan ‘junk bond’ denilen kredisi düşük olan bonoları hızla satın almaya başlamıştır.

Adaptasyon sürecinde yavaş adımlar

Adaptasyon süreci karşısında normal yaşantıya dönüş yapan bireylerin yaşayacağı etki henüz öngörülemiyor. Bunun bizlere dönüşü, ‘V’ şeklinde yaşanacağı gibi ‘W’ veya ‘U’ şeklinde de görülebilir.

Pandemi sonrası ekonomi dünyasının en büyük endişesinin sürecin devam etmesi durumunda 1930’larda yaşanan aynı etkiyi görmemiz. Ergün, ‘Büyük Buhran’ olarak adlandırılan ekonomik krizin yeniden ortaya çıkmaması adına çalışmaların sürdürüldüğünü iletti. Ayrıca ileri dönemde bizleri Çin ve ABD arasındaki gerilim artışına karşı uyarırken, aynı zamanda iki ülke arasındaki rekabetin kutuplaştırmayı arttırabileceği yönündeki düşüncesini dile getirdi.

Dünyada 4’üncü Endüstriyel Devrim denilen döneme giriş yapacağımızı söyleyen Ergün, bizleri yapay zekâ ve teknolojik gelişmelere hazır olmamız konusunda uyarıyor. Ergün son olarak, “Bu iki ülkenin arasında yaşanan ekonomik gerginliğin üst düzeylere tırmanması soğuk savaş dönemini başlatabilir. Buna göre, finansal ve jeopolitik olarak küresel etkiler tüm dünyayı etkisi altına alacaktır.” dedi.

  • Salgın hastalık sürecinin etkileri tüm dünyada görülürken, faaliyetleri durdurulan iş yeri sahipleri adına Türk avukatlar, Çin’e tazminat davası açıyor. Haberin detaylarına erişmek için tıklayınız.