Filoğlu Group kurucusu ve iş insanı Fatih Fil, konut maliyetlerinin konut fiyatlarındaki artıştan fazla olduğu konusuna değinmiştir. Fatih Fil; “Şu durumda bir inşaata başlarsanız maliyetleri hesaba katmak durumundasınız. Öyle maliyetler çıkıyor ki şaşıp kalıyoruz. Satılan konutun geliriyle aynı özelliklerde yeni bir konut yapamıyoruz. Bu durum konut fiyatlarına yansıyor.” şeklinde konuşmuştur.
Konut fiyatları, son zamanlarda dikkat çeken bir hızla yükselmektedir. Ülkemizde yaşanan bu durum, hem konut üreticilerini hem tüketicileri olumsuz etkilemektedir. İnşaat maliyetleri de giderek artıyor. TÜİK’in verilerine göre; konut üreticilerinin maliyet enflasyonu ortalama yüzde 22 olmaktadır. İnşaat demirindeki enflasyon yüzde 100’ü aşmış durumdadır. Hazır betonda yüzde 70, çimentoda ise yüzde 50’den fazla enflasyon açıklanmıştır. Bu durum konut fiyatlarına yansıyor. Merkez Bankası tarafından açıklanan Konut Fiyat Endeksi’ne göre; konut fiyatları İzmir’de yıllık bazda yüzde 31 artmıştır. Ayrıca İstanbul’da yüzee 28, Ankara’da ise yüzde 27 oranında artmıştır. Covid-19 salgın süreciyle başlayan bu artışlar, döviz kurlarındaki yükselişin de etkisiyle rekor seviyelere ulaşmıştır.
“Konut üreticisi de tüketici de haklı”
Filoğlu Group şirketinin kurucusu ve iş insanı Fatih Fil inşaat ve gayrimenkul sektöründe faaliyet göstermektedir. Fatih Fil, konut maliyetlerindeki ve fiyatlarındaki artışı değerlendirmiştir. Ayrıca sektörde yaşanan finansal gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtmiştir. Fil; “Konut fiyatlarındaki artış doğrudan konut maliyetleriyle bağlantılıdır. Misal; 2020’de yapılan bir konutun maliyeti, bu yıl yüzde 100’den fazla artmaktadır. Bu durumda evdeki hesap çarşıya uymuyor! Konut üreticisi, arsadan sattığı konutun inşaatı tamamlanmadan zarara uğruyor. Konut fiyatları artmasa maliyetler karşılanamıyor; fiyatlar artınca tüketici konut alma planlarını ertelemek zorunda kalıyor. Aslında konut üreticisi de tüketici de haklı.” açıklamasında bulunmuştur.
“Arsa maliyetlerinin, konut maliyetleri içindeki payı yüzde 40 ile yüzde 60 arasında değişmektedir”
Filoğlu Group, Sakarya ve Marmara Bölgesi başta olmak üzere birçok bölgede inşaat ve gayrimenkul projelerine imza atmıştır. Fatih Fil, konut maliyetleri ve konut enflasyonundan olumsuz etkilendiklerini belirtmiştir. Ayrıca şu ifadeleri kullanmıştır; “Gayrimenkul inşaatlarında ana maliyet kalemlerinde yıllık fiyat artışları, enflasyonun ve endeks artışının üzerinde görülmektedir. Bu maliyetler arasında; arsadan işçiliğe, çimentodan demire, boyadan ahşap doğramalara kadar birçok kalem bulunmaktadır. Arsa maliyetlerinin, konut maliyetleri içindeki payı yüzde 40 ile yüzde 60 arasında değişmektedir. Genel inşaat malzemeleri, işçilik ve tesisat malzemeleri de, arsa maliyetlerinden sonra inşaatçıları en çok etkileyen kalemler arasında yer almaktadır.”
“Maliyetler, konut fiyatlarından daha fazla”
Fatih Fil, sözlerine şöyle devam etmiştir; “Genel bir kanı olarak gayrimenkul veya konut fiyatları artışlarından genelde konut üreticileri sorumlu tutulmaktadır. Ancak durum hiç de öyle olmamaktadır. Bahsettiğim bu maliyetlerle beraber pazarlama gibi görünmeyen maliyetleri de üst üste koyduğumuzda konut fiyatlarındaki artışlar genellikle konut maliyetlerinin altında kalmaktadır. Maliyetler dolardan ve enflasyondan hemen hemen iki kat daha fazla artmıştır. Yani inşaat maliyetleri ile konut fiyatlarını kıyaslarsak, maliyetler daha fazla.”
Fil, sektörün içinden biri olarak devamlı maliyet ve satış hesabı yaptıklarını belirtmiştir. Ayrıca; “Son 1 yılda demir fiyatları yüzde 110’dan fazla artmıştır. Hazır betonda yaklaşık yüzde 70’lik artış görülmektedir. PVC’lerde yüzde 250’yi aşan bir artış görülmektedir. Şu durumda bir inşaata başlarsanız bu maliyetleri hesaba katmak zorundasınız. Öyle maliyetler çıkıyor ki şaşıp kalıyoruz. Satılan konutun geliri ile aynı özelliklerde yeni bir konut yapamıyoruz. Bu durum konut fiyatlarına yansıyor.” şeklinde açıklamıştır.
“Konut kredisi kampanyaları düzenlenmeli”
Fil, bu artışların konut satışlarında durgunluğa yol açtığına değinmiştir. Ayrıca bazı önlemler alınması gerektiğini belirtmiştir. Fil, 2020’deki gibi kamu bankaları öncülüğünde konut kredisi kampanyaları düzenlenmesi gerektiğine işaret etmiştir. Ayrıca Fil; “Konut kredisi faizleri yüzde 1’in altına olmalıdır. Konut almak için bekleyen bir tüketici kitle var ve bu kitle konut kredilerinin düşmesini bekliyor. Gayrimenkul sektörünü canlandırmak için geçen yıl sektöre olumlu yansıyan konut kredisi kampanyaları bu yıl da düzenlenmesi gerekmektedir. Bu pozitif etki sektörü ayakta tutacaktır” ifadelerini kullanmıştır.
Diğer emlak haberleri için tıklayınız…