Volkswagen firmasının Türkiye’de fabrika kurma kararının geçici bir süreliğine askıya aldığı bildirildi.
Almanyalı otomotiv firması Volkswagen (VW), Manisa’da fabrika kurma kararını erteledi. Fabrikanın 2022 yılında üretime geçmesi planlanıyordu. Ünlü otomotiv markası VW, aldığı bir kararla inşaat çalışmalarına başlanacak fabrikanın bölgedeki endişeler nedeniyle ertelediğini duyurdu. Fabrikanın önümüzdeki sene inşaatına geçileceği öne sürülüyordu.
Bir gazete, otomotiv firmasının kararını ertelediğini iddia etti. Otomotiv şirketi ise bu kararı doğruladı. Almanya’da yayımlanan ekomoni gazetesi Handelsblatt’a göre, VW fabrika kararını erteleme sebebinin ise Türkiye ve Suriye bölgesindeki gelişmelerin yol açtığı tepkiler olduğu belirtildi.
Türkiye’nin Suriye’ye yönelik askerî operasyonların yol açtığı belirsizliklerin olduğunu; bu belirsizliklerin marka imajına zarar verebileceğine yönelik endişelerin Volkswagen markasının kararını ertelettiği kaydedildi.
Volkswagen: Büyük bir kaygıyla izliyoruz
Volkswagen firmasından bir yönetici Handelsblatt gazetesine “Türkiye’nin Suriye’de başlattığı harekat uluslararası tepki aldı. Fabrikanın açılışı şirketin itibarına zarar verebilir. Bölgedeki durumu büyük bir kaygıyla izliyoruz.” diye konuştu.
Passat ve Superb modellerinin üretileceği Manisa’daki fabrika için Türkiye’de karar kılındığını ve şirketin bu karardan dönmek istemediği de belirtilirken Handelsblatt’un haberine göre, VW‘nin söz konusu fabrikasını Türkiye’den başka bir yerde kurmak istemiyor.
Suriye’den korkunç resimler geliyor
Şirketin merkezî binasının yer aldığı Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil, bu şartlarda Türkiye’ye yönelik yatırımın söz konusu olmayacağını kaydetti. Weil, “İçinde bulunduğumuz şartlar altında VW’nin Türkiye’ye yatırım yapması söz konusu olamaz. Kuzey Suriye’den bize korkunç resimler ulaşıyor.” ifadelerini kullandı. Şirketin erteleme kararının geçici olduğunu aktaran Başbakan Stephan Weil, aynı zamanda otomotiv firmasının yönetim kurulu üyesi konumunda. Weil, Türkiye’nin askerî harekât konusunda hukuk kurallarına uymadığını belirterek bu durumun büyük bir göçmen dalgasına yol açacağını ve güvenlik tehdidini artıracağını kaydetti.