Kategoriler
Emlak Haberleri

Yeni projelerin üretilmesi fiyatların yükselmesini engeller

Yeni projelerin üretilmemesi fiyatların yükseleceği düşüncesini öne çıkarıyor. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Kalyoncu’nun dile getirmiş olduğu bu söylem, online olarak gerçekleştirilen 8. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’nin konuşmasına yansıdı.

Yeni projelerin üretimi gereklidir

8. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’nin açılış konuşması, pandemi ve deprem gerçekliğiyle başlatıldı. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, burada kullandığı ifadelerle ilk olarak insanların yaşam alanları için oluşturduğu beklentiden söz etti. Daha az katlı binaları tercih etmeye başlayan genel kitle aynı zamanda yürüyerek belirli yerlere de ulaşmak istiyor. Bu doğrultuda ihtiyaç alanlarını oluşturanlar, bisiklet yollarıyla birleşen şehirleşmeyi öne çıkardı. Kalyoncu ise, pandemi sürecinde böyle bir uygulamanın hayata geçirilebileceğinden söz etti. Gayrimenkul hakkındaki düşüncelerini dile getiren Dernek Başkanı, herkes tarafından geliştirilen gayrimenkulün beklentileri karşılayamayacak yapılı bir çevre oluşturabildiğini gördü. Türkiye’de bunun yaşandığı dönemlerden geçildi. Gayrimenkulde yüksek gelirlerin sağlandığı 2007 yılında, yatırımda eski tekstil firmaları, gıda firmaları ve enerji sektöründeki firmalar öne çıktı. Arsalar için uygunsuz tekliflerin olduğu süreç boyunca, maliyetler özellikle İstanbul’da artışa geçti.

Yapı endüstrisi sektörde hatalara neden oldu

Mehmet Kalyoncu, 2007 civarında, yapı endüstrisinin yatırımlarını gayrimenkulden yana kullandıklarından bahsediyor. Ancak, bu yönelim arsa maliyetlerini beklenmeyenin üzerine çıkardı. Endüstriden kaynaklı olmayan bu tür yatırımlarda sektörde faaliyet gösterdiğinde yine hatalara sebep verildi. Sektörün getirisinin olması ise riskli durumların kaybolduğu anlamını taşımıyor. Gayrimenkulün daha rafine hale dönüştüğünü söyleyen Kalyoncu, “Gayrimenkul sektöründe büyüme anlamında eski motivasyon yok. Yeni projelerin üretilmesi lazım. Buna gerçek anlamda bir ihtiyaç var. Şu andaki arz tablosuyla süren bir gidişat bu ihtiyaca yanıt vermeyecektir, oluşan yanıtsız ihtiyaçlar ise fiyatların yükselmesine neden olacak. Fiyatların yükselmesindeki bir diğer nedene göz atacak olursak, yapım maliyetlerinin son yıllarda yükselmesini ele alabiliriz. Bunların da daha fiyatlara tam olarak yansıtılmadığı biliniyor” dedi.

Doğayla bütünlük arayışı

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, online toplantı esnasında öne çıkan isimlerden birisi oldu. Durbakayım’a göre 2020 yılına büyük umutlarla girilmiş ancak hayal kırıklığıyla karşılaşılmıştır. Salgın hastalığın olumsuz etkisinin şimdiye dek olan krizlerin dışında olduğunu belirten İNDER Başkanı, yine de bunun geçici bir dönem olduğuna inandığını aktardı. “Pandemi genel itibariyle hem imalat hem de satış açısından projelerimizi etkiledi. Asıl işin inşaat sektöründe olduğu düşünülürse, taşın altına elini değil, vücudunu koyan irili ufaklı firmalar, bugün büyük bir inanç ile işlerini devam ettiriyor. Krizlerden ders çıkararak, bunlardan da yararlanmak söz konusudur. Konutun yalnızca insan hayatında barınmak için değil, yaşamın geçtiği bir mekan olarak görülmeye başladığı bir dönemden geçiyoruz. Bizim daire planlarında lüzumsuz olarak gördüğümüz konutlar hayat kurtarıyor” olarak açıklamada bulunan Durbakayım; Balkon devrinin yeniden dönüşünü konu edindi. Balkonlarda yaşamın devam ettiği bir dönemden geçtiğimiz sürece, oluşan istekler projelere yansıtılacak. En büyük ders ise tabiata daha özenle yaklaşmak ve hoyratça davranmama gerekliliğidir.

Pandemi dönemi yeni bir satış rekorunu getirecek

Durbakayım, geçtiğimiz son 3-4 yıllık döneme göz attığımızda satış rakamlarının büyümeye devam ettiğini söyledi. 2017 yılında yaşanan 1,4 milyon adetlik satış rekorunun bayram havası yarattığı sektör içinde, konut satışlarının devamı rekorlarla sürdü. 2017 yılından sonra, alınan ruhsat sayısı, kendinden bir önceki yıla göre yüzde 50 azaldı. 1,4 milyon metrekarelik ruhsat, gelecek yıl 2018’de yüzde 48 azalmış ve 667 bin metrekare ile sınırlanmıştır. 2019’a adım atıldığında yaşanan yüzde 50 azalma 324 bin metrekareye kadar gerileme yaşanmasına neden oldu. 2018-2019 dönemleri ruhsat alınan proje büyüklüğünü yüzde 75 kadar azaltmıştır. Durbakayım’a göre, sektör içinde satış rakamlarına takılıyorlar. Ancak, gerçekleşen konut satışlarından yüzde 60’ı geçen rakamlar ikinci el konutlar içindir. Bu da son 2 yılda gerçekleşen satışlar sektöre aktarılan sermaye kısıtlılığını da gözler önüne seriyor.

Projelere göz atmak için tıklayınız.