Marmara Depremi’nin ardından zararların en aza indirilmesi amacıyla yürürlüğe konulan Zorunlu Deprem Sigortası‘nda başarı elde edildi. Türkiye’deki konutların yüzde 52’si deprem sigortası kapsamında.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu afetlere karşı koruyor. Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasının başlangıç tarihi olan 27 Eylül 2000’den itibaren birçok kampanya düzenlendi. Yine de sigortalılık oranı hâlâ istenen düzeyde değil.
DASK istatistiklerine göre, kentleşmenin en yoğun olduğu Marmara, deprem sigortasına en fazla ilgi gösteren bölge oldu. Bölgedeki konutların yüzde 63’ünde Zorunlu Deprem Sigortası mevcut.
Bu bölgeyi yüzde 53 ile Ege, yüzde 49 ile İç Anadolu, yüzde 46 ile Akdeniz, yüzde 44 ile Karadeniz, yüzde 39 ile Doğu Anadolu ve yüzde 38 oran ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi izliyor.
DASK’ın kuruluşundan itibaren meydana gelen hasarlar sonrasında hasar sahiplerine 190 milyon liralık ödemede bulunuldu.
Sigortalılık oranı yüzde 50’yi geçti
DASK Koordinatörü İsmet Güngör, 1999 Marmara Depremi’nin ardından geçen sürede Türkiye’de sigortalılık anlamında çok büyük adımlar atıldığını söyledi. Güngör, 18 Ağustos 2012 tarihinde yürürlüğe giren Afet Sigortaları Kanunu ile birlikte konut kredisi ve tapu işlemlerinin yanı sıra su ve elektrik abonelik işlemlerinde de Zorunlu Deprem Sigortası‘nın aranmaya başlandığını belirtti.
İsmet Güngör, 1999 yılında depreme karşı güvence altına alınmış konut sayısının 500 bin civarında olduğunu, bugün ise bu rakamın 9 milyonu ve sigortalılık oranlarının da yüzde 50’yi aştığını ifade etti. Güngör, 20 yılda gelinen noktayı çok değerli bulduğunu ancak kapsama giren bütün konutların sigorta ile depreme karşı korunmasını hedeflediklerini dile getirdi.
İsmet Güngör, DASK olarak, deprem sonrası bilincini oluşturmak için risk farkındalığının büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Güngör poliçelerin devamlılığını sağlamak ve sigortalı sayısını artırmak için depreme karşı hazırlıklı olmanın önemini anlattıklarını söyledi.